Şana: Trabzon-Yomra arasında konumludur.

70’li yıllardaki ‘Şana’ , civardaki insanların hoş oluşumlarla hatırladığı küçük bir yerleşim yeriydi. Daha öncesinde, birkaç yüzyılı kurgularsak kimler ve nasıl yaşadı?!...

Tatlı bir merak.. diyelim.

Yakın süreçte Trabzon ve ilçelerinden plajına, sinemasına gelinir; karpuz, bostan ve birçok ürün için uygun olan topraklarında, ziraat eğitimi, üretimi ve teşviği için gayret edilirdi… Ziraat tavuğu, ziraat elması, ziraat peyniri gibi bir çok unutulmaz ürün böyle tanınır bilinirdi. Ve ilginçtir; bugün orta yaş ve üstündeki, o dönemin ziraat okulu öğrencileri, yaşadıkları yatılı okul hayatının zorluklarına rağmen, “sanki cennetteydik“ diye anlatırlar…

Hikayenin 10 yaşındaki şehirli çocuğu, ilk kez bir köye gidecekti. İlk kez bir fındık bahçesinde sabahtan akşama kadar fındığın toplanmasına şehitlik edecekti. 

“Haydi kalk..!” diye birisi hafifçe dürttü. Gözlerini açtı. Fakat hali karanlıktı. 

“Ama gece” dedi…

“Haydiiii…” dedi annesi 

Çocuk 

“Benim çok uykum vaar!..” dedi.

Çok geçmeden, karanlığın içinden geçerek ilerlediğini fark etti.

“Nereye gidiyoruz?”Dedi. 

Annesi,

“Sorma!, yürüyeceğiz araba yok” dedi. 

‘Nasıl?! Hep mi ?’

‘Evet..’ dedi annesi

İtiraz etmeden, uykuya karışan adımlarla ilerledi… İlerledi…

Nice sonra sisin içinden, canavar gibi bir şey belirdi. 

Yanlarındaki birkaç kişinin sevinci O’na da sirayet etti. Ürpertisini yaklaşanı çözmeye çalışırken kaybetti. Dört bir yandan tutunmuş insanlar, yorgun suratlı, yaşlı, azametli bu canavar arabada olmaktan mutluydular. Çuvallar, otlar ve diğer yüklerle günlük maceranın seyri gibiydiler.

Yeni fark eden biri bağırdı.

‘Aaa!…’ Zobi geliyor.

“zobi“ ne demek ki?! diye düşündü.

Yıllar sonra öğrendi. Eski, garip rus taşıtı.

“Zobi“yi tüm YOMRAlılar tanır. Ayrıca bir yazı ve hikaye olarak,anılacaktır.

Bunu hak ediyor…

‘Anne “korkunç“ dedi.  Üstelik ‘karanlık’ dedi.

Annesi 

‘Korkmaaa, az sonra ŞANA’ya güneş doğar’ dedi.

Duran araçta yer açıldı. Onlar aracın ön tarafına oturtuldular. Annesi yaslandı güneş doğarken “ZOBi“de uyuyakaldı.

Yıllar sonra bu kadar huzurlu ve güneşli başka uyku uyumadığı kanaatine vardı. 

ŞANA, ZOBi , en güzel GÜNEŞ…

Şimdilerde başka yerlerde, başka ŞANA’lar olduğunu öğrendik.

Adı “ŞANA“ olan her yerde güneş başka doğuyor, renkleri başka oluyor. Gayret, bereket, bolluk oluyor.

4-5 yıl önce keşifle Fındıklı’da bulunan ŞANA YAŞAM KÖYÜ gibi

Gidilecek, görülecek yer!...

Merak edin, gezin, görün anlıyacaksınız! Doğallığın içinde “duru“ ev sahibesi ve ailesi. Geçtiğimiz hafta sonu “Ekoloji Festivalleri“nin hazırlığındaydılar. Sosyal medyadan takip edebilirsiniz.

“ŞANA“lar çoğalsın yürek istiyor.

“DOĞA” çook kıymetli.

Güneş ise her şehirde farklı doğuyor.

Dileğimiz, 

Her şehrin bir “ŞANA“sı olsun bereketlensin, umutla beslensin, ışıldasın…