Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bağımsız bir Filistin devleti kuruluncaya kadar bu mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Türkiye olarak mazlumların, kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz." dedi.
Trabzon'da, Filistin'e Destek Platformu tarafından HAK-İŞ Konfederasyonu koordinasyonunda "Aziz Şehitlerimizi Rahmetle Anıyoruz, Filistin'e Özgürlük için Yürüyoruz" temasıyla organize edilen, "Teröre Lanet, Filistin'e Özgürlük Yürüyüşü"ne Bakan Tunç, Vali Aziz Yıldırım, Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, AK Parti Trabzon milletvekilleri Yılmaz Büyükaydın ve Vehbi Koç, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Türk ve Filistin bayrakları ile İsrail ve terör aleyhine çeşitli yazıların yer aldığı dövizleri taşıyan grup, Büyükşehir Belediyesi Kanuni Mehteran Takımı'nın çaldığı marşlar eşliğinde Kahramanmaraş Caddesi'nden Atatürk Alanı'na kadar yürüdü.
Bakan Tunç, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından yaptığı konuşmada, 7 Ekim'den beri Filistin'de dünyanın gözü önünde savaş suçu, insanlık suçu işlendiğini söyledi.
Filistin'de soykırım yapıldığını, bebek ve çocukların katledildiğini vurgulayan Tunç, "20 binden fazla Filistinli şehit edildi. Bunun yüzde 70'i çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Çocuklar katledilirken maalesef uluslararası kuruluşlar, uluslararası sözleşmeler, bu sözleşmelere imza attığını iddia eden ülkeler, devletler maalesef sessiz kalmaya devam ediyor." diye konuştu.
Tunç, Trabzon'da olduğu gibi Avrupa'nın ve dünyanın değişik ülkelerinde caddelerin Filistin'e destek, İsrail'i lanetleme yürüyüşleriyle dolup taştığını ifade ederek, buna rağmen uluslararası kuruluşların etkisizliği ve sessizliğinin sürdüğünü aktardı.
Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Filistin'de akan kanın durması, insanlık suçunun önlenmesi, çocuk katliamının durdurulması noktasındaki mücadelesinin sürdüğünün altını çizen Tunç, şu değerlendirmede bulundu:
"Uluslararası kuruluşların insanlığın sorunlarına çözüm olmadığını Sayın Cumhurbaşkanımız çok uzun yıllardan bu yana seslendirmeye devam ediyor. 'Dünya beşten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür' derken işte bugünlere işaret ediyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin huzuruna getirilen ateşkes önergeleri sadece bir üyenin, Amerika Birleşik Devletleri'nin hayır oyuyla maalesef 'savaşa, bebek katliamına devam' denilebiliyor. İşte böyle bir haksız, hukuksuz, uluslararası hukuka aykırı kararların alındığı bir dünya düzeninin değişmesi noktasında Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hep seslendirmeye devam edeceğiz inşallah. Oradaki akan kanın bir an önce durması hepimizin dileği. Yoğun diplomasi çalışması sürdüren bir Türkiye var. Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız."
Tunç, bir asırdan bu yana Filistin topraklarını işgal eden İsrailli saldırganları durdurmanın yolunun orada bağımsız Filistin devleti kurulmasından geçtiğine dikkati çekerek, "Bağımsız bir Filistin devleti kuruluncaya kadar bu mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Türkiye olarak mazlumların, kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Yürüyüşü düzenleyenlere teşekkür eden Tunç, "PKK terör örgütünü de lanetliyoruz. Daha geçen hafta 12 şehit verdik. Terörle mücadelemizden hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve milletimize başsağlığı diliyorum. 'Terörün kökünü kazıyıncaya kadar bu mücadelede durmak yok' diyoruz. Hep beraber Türkiye'yi huzurlu bir geleceğe, terörden arınmış bir geleceğe inşallah kavuşturmanın gayreti içerisinde çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
- "Size söz veriyoruz, en yakın zamanda Kudüs'te hep beraber namaz kılacağız inşallah"
Büyükelçi Faed Mustafa da vatandaşlara, "Sizin yüzünüzdeki öfke ve gözlerinizdeki hüzünler bizim için çok kıymetli." diye seslendi.
Yaşananlar karşısında öfkelerini dünyaya duyurmak için bir araya geldiklerini ifade eden Mustafa, Türk halkının verdiği desteği anlatacak kelime bulamadığını söyledi.
Büyükelçi, katılımcılara Filistinlilerin, Gazzelilerin selamını ileterek, "Size Kudüs'ten selam olsun. Sizin sevdiğiniz şehir, onun için buraya çıktınız size selam olsun. Size söz veriyoruz, en yakın zamanda Kudüs'te hep beraber namaz kılacağız inşallah." dedi.
Büyükelçi Faed Mustafa, Allah'tan, birlikte zafer kutlaması yapmayı dileyerek sözlerini tamamladı.
- "Biz susarsak tarih susmayacak, tarih susarsa hakikat susmayacak"
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise Filistin'e Destek Platformu tarafından ülkenin değişik şehirlerinde etkinlik gerçekleştirildiğini söyledi.
Terör saldırısında şehit olan askerlere rahmet dileyen Arslan, "Maalesef geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri'nin piyonu, maşası, taşeronu, aparatı olan PKK evlatlarımıza saldırdı. Onlara karşı tepkimizi en şiddetli şekilde ortaya koyduk. Ama Kandil'in çocukları Mecliste Trabzon'a, Tekirdağ'a laf attılar, onlara haddini bildirecek miyiz? Onlara haddini bildirecek misiniz?" diye konuştu.
Arslan, Filistin, şehitler ve bütün insanlık için bir araya geldiklerini vurgulayarak, "Bütün insanlık sussa da Birleşmiş Milletler, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Birliği, daha dahası herkes sussa da biz susmayacağız. Biz susarsak tarih susmayacak, tarih susarsa hakikat susmayacak. Bizde hep beraber susmayalım." dedi.
Filistin davasını, milli bir dava olarak gördüklerinin altını çizen Arslan, siyonist devlet İsrail'in Filistin'de yaptıklarının savaş suçu olduğunu, Netanyahu'nun da yargılanması gerektiğini dile getirdi.
Arslan, Filistin için ellerini taşın altına koyduklarını belirterek, uluslararası sendikal hareketin yönünü her yerde Kudüs'e, Gazze'ye yönelttiklerini vurguladı.
Başkenti Kudüs olan bağımsız ve özgür Filistin devleti kurulana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini anlatan Arslan, herkesten destek istedi.
Üniversite öğrencisi Gazzeli Mohammed Abuloz ise ülkesinde yaşananları anlatırken gözyaşı döktü.
Abuloz, ülkesinde 80 gündür yaşananlara tüm dünyanın sessiz kaldığını, kınamaktan başka bir şey yapmadığını belirterek, "Orada çocuklar bombalanıyor. Açlıktan, susuzluktan yemek bulamamaktan insanlar ölüyor." ifadesini kullandı.
Dua edilen program, Filistin'de öldürülen çocuklar için gökyüzüne balon bırakılmasının ardından sona erdi.