KÜNYE HAKKIMIZDA REKLAM
Yağmur Felaket Değil, İhmaller Zinciri! | Tuncay Şükür
Tuncay Şükür

[email protected]

Yağmur Felaket Değil, İhmaller Zinciri!

Dün Trabzon’a yağan yağmur metrekareye 63 kilogram olarak ölçüldü. Meteoroloji dedi ki: “Bu, Trabzon için normal bir yağış.” Yani ne sürprizdi ne de olağanüstü bir durum. Ama şehre bir bakın… Her yağmur sonrası aynı manzara: taşan dereler, tıkanan mazgallar, sular altında kalan dükkanlar, evler, yollar… Adeta bir felaket tablosu. Peki nasıl oluyor da "sıradan" bir yağmur, böylesine olağanüstü sonuçlar doğuruyor?

Aslında cevap çok açık: ihmal, denetimsizlik ve suçu birbirine atma yarışı.

Geçmiş dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu'nun yaptığı altyapının 3 yılda çökmesi dillerde. Haklı eleştiriler mi? Elbette. Ama hafızamızı biraz yoklayalım…

Zorluoğlu döneminde bu yağmurdan çok daha kuvvetli yağışlar yaşandı, peki böyle bir tablo oldu mu? Hayır. O halde sadece “altyapı çürük” demek kolaycılık olmaz mı? Ya da şöyle soralım: Altyapı çürükse, bu üç yıldır kim kontrol etti, kim bakımını yaptı? Hiç mi gözden geçiren olmadı?

DSİ’nin sorumluluğundaki derelerden başlayalım. Islah adı altında daraltılan dere yatakları, yağmur sularını taşıyamadı. Taşan dereler, çevreye zarar verdi. E peki,

TİSKİ ve Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğundaki mazgallar? En son ne zaman temizlendi, bakım gördü? Uzunsokak’ta bir iki mazgal açıp, “sigara izmariti atmayın” diye paylaşım yapmakla olmuyormuş demek ki!  İçme Suyu ve Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı görev tanımında 24 madde 10 bende diyor ki, “Protokol yapılması halinde Büyükşehir Belediyesi ve İlçe belediyesi sorumluluk alanında bulunan cadde ve sokaklarda yağmur suyu tesislerinin bakım ve onarımını yapmak veya yaptırmak”… Eee sorunlu alanlar bir çoğu Büyükşehir Belediyesi sorumluluğu. TİSKİ kimin Büyükşehirin… Sorun kaldı mı?

Karayolları kendi mazgallarına ne zaman el attı, bilen var mı?

Ve zincirin son halkası: TİSKİ yetkilisi çıkmış diyor ki “yağmur suyu bizim sorumluluğumuzda değil.” Kanunen belki doğru. Ama bu halkı ikna eder mi? Altyapı patlıyor, sokaklar göle dönüyor, rögarlar taşmış… Bunlar kimin sorumluluğunda?  Temizlik yapılmıyor, bakım aksatılıyor, sonra çıkıp “bizim görevimiz değil” deniyor. Ne güzel sorumluluk anlayışı! Gecenin bir yarısı çalışmaların videoları çekip “gecenin yıldızları” diye parlatılan reklamlarla da halkı teselli etmeye çalışıyoruz. Görevinizi yapmak bir lütuf değil ki, zaten yapmanız gereken şey! Ama bizim yöneticilerimiz bunu halkla bir “iyilik ilişkisi” gibi sunmaya pek meraklı.

Bir diğer eleştiri de, “Trabzon felaket yaşarken, Büyükşehir Belediye Başkanı yurt dışında horon oynuyor” söylemi. Buna da katılmıyorum. Daha önce planlanmış bir program, gitmiş. Yağmur o esnada yağmış. Bu eleştirinin de adil olmadığını söylemek lazım. Kaldı ki gece dönüp işinin başına geçmiş. Buradaki sorun; horon değil, sorumluluk zincirinin kopukluğu.

Eğer bu yağmur “normal” bir yağmursa – ki Meteoroloji öyle söylüyor – o zaman bu manzaranın adı “doğal afet” değil, “yönetim zaafı” olur. Bu kadar net!

Son olarak… Trabzon’un milletvekilleri nerede? Şehir böylesine sorunlarla boğuşurken vekiller hâlâ hala kayıp, hala başka hesaplarda. Hep aynı hikâye… Kaybeden halk, kaybeden esnaf, kaybeden biz oluyoruz.

Biliyorum, bu yazıdan sonra eleştiren de olacak. Olsun. Ama kimse kusura bakmasın… At gözlüğüyle bakmadık, sadece gördüğümüz gerçeği söyledik.


        YORUMUNUZU PAYLAŞIN



SİZCE EN BAŞARILI VEKİL KİM

SİZCE EN BAŞARILI VEKİL KİM

Seçenekler Oy Yüzde
ADİL KARAİSMAİLOĞLU
25 % 2
MUSTAFA ŞEN
11 % 1
YILMAZ BÜYÜKAYDIN
16 % 1
VEHBİ KOÇ
616 % 38
SİBEL SUİÇMEZ
852 % 53
YAVUZ AYDIN
99 % 6

Bu ankete toplam 1619 katılım oldu. Anket oy kullanımına kapatılmıştır.