KÜNYE HAKKIMIZDA REKLAM
Bir Sesin İzinde, Bir Mirasın Peşinde: Erkan Ocaklı’ya Sonsuz Sevgiyle | SEFA YILMAZ
SEFA YILMAZ

[email protected]

Bir Sesin İzinde, Bir Mirasın Peşinde: Erkan Ocaklı’ya Sonsuz Sevgiyle

Bazı insanlar vardır, gittiklerinde bir şeyler eksilir. Hava başka kokar, rüzgâr başka eser. Sanki bir sabah uyanırsınız ve güneş eskisi gibi ısıtmaz, gökyüzü o bildiğiniz mavi değildir artık. Onların varlığı bir ağacın gölgesi gibidir; sıcağın ortasında serinlik, fırtınada sığınacak bir yer. Gittiklerinde o gölge çekilir ve siz yapayalnız kalırsınız. Bir türküsünde bulduğunuz huzur, bir sözünde hissettiğiniz teselli, bir kahkahasında paylaştığınız neşe artık yalnızca hatıralarda yankılanır. İşte Erkan Ocaklı da öyleydi. Onun gidişiyle Karadeniz’in dalgaları bir daha aynı şevkle sahile vurmadı sanki. Dağların sisine bile bir hüzün çöktü. Bizimle olan, bizi anlayan o sıcak ses eksildi.

Artvin Arhavi’den gelen, Trabzon Yomra’da hayata “merhaba” diyen, Maçka’da büyüyen Erkan Ocaklı, Karadeniz müziğinin “Türkü Baba”sı bir 16 Kasım günü türkülerini bize miras bırakarak aramızdan ayrıldı.

Karadeniz müziğinin özünü ruhunda taşıyan bir ustaydı ama onu sıradan bir sanatçıdan ayıran, bu özü alıp ona yeni bir ses kazandırmasıydı. Karadeniz denince akla kemençe gelir; o hırçın dalgaların, coşkun derelerin müzikle hayat bulmuş hali... Ancak Erkan Ocaklı, bu geleneksel ezgilere bağlamanın sıcak tınısını da ekleyerek yeni bir yol açtı. Bağlama onun elinde Karadeniz’in doğasına dokunan bir nefes gibiydi. Kemençenin coşkulu ve keskin sesiyle bağlamanın tınısı birleştiğinde ortaya bambaşka bir ezgi çıktı. Bu sadece bir müzik tarzı değil; iki farklı geleneğin, iki ayrı hikâyenin buluşmasıydı. Erkan Ocaklı, Karadeniz’in dalgasını Anadolu’nun bozkırına taşımıştı.

Türkülerinde bize kendimizi anlatıyordu. Karadeniz’in gülüşünü, gözyaşını, inadını, sevdasını… Öyle bir ses ki neşenizi paylaşır, hüznünüzde yanınızda olurdu. Onun türküsü sadece bir türkü değil; bir dostun omzuna başınızı koymaktı, bir anı defterinin en güzel sayfasını açmaktı.

Erkan Ocaklı Karadeniz’in bir parçasıydı. Dağlarında yankılanan horonların, yaylalarda açan çiçeklerin, geceleyin yıldızlara anlatılan hikâyelerin, Trabzonspor’un kazandığı zaferlerin içindeydi. Şimdi ise dalları dünyanın dört bir yanına uzanan, sayısız insana dokunan, yüreklerde iz bırakan bir Karadeniz çınarına dönüştü. Ve biz biliyoruz ki bu çınarın gölgesi hiç kaybolmayacak. Türkülerinde bulduğumuz teselli, coşkusu ile paylaştığımız sevinç her neslin yüreğinde yeniden filizlenecek. Çünkü Erkan Ocaklı yalnızca bir sanatçı değil, hepimizin hikâyesinin ezgiye dökülmüş haliydi. Bu yüzden o hep bizimle olacak; bir dalga sesi kadar yakın, bir yıldız kadar sonsuz…

Vefatının 16. yıldönümünde huzur içinde yat Erkan Baba… Seni hiç unutmadık, unutmayacağız.


        YORUMUNUZU PAYLAŞIN



YOMRA’DAKİ DOĞALGAZ ÇALIŞMALARINI YETERLİ BULUYOR MUSUNUZ?

YOMRA’DAKİ DOĞALGAZ ÇALIŞMALARINI YETERLİ BULUYOR MUSUNUZ?