Yomra Anadolu Lisesi’nin hazırladığı 10 Kasım Atatürk’ü anma programı Yomra Gençlik Merkezi’nde yapıldı.
Yomra Anadolu Lisesi’nin hazırladığı 10 Kasım Atatürk’ü anma programı Yomra Gençlik Merkezi’nde yapıldı.
Yomra Kaymakamlığı , İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan Atatürk’ü anma programına Yomra Kaymakamı Oğuzhan Ocak, Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, İlçe Emniyet Müdürü Tolga Ergüden, İlçe Jandarma Komutanı Hasan Zeki Uzunöz, MHP İlçe Başkanı Osman Dilaveroğlu, CHP İlçe Başkanı Erol Pekşen, siyasi parti liderleri, muhtarlar, meclis üyeleri, daire müdürleri, öğrenciler ve öğretmenler katıldı.
Saygı duruşu ve istiklal marşının ardından Yomra Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Küçükali günün anlam ve önemini anlatan konuşma yaptı. Küçükali konuşmasında, “ Atatürk Haftası kapsamında Okulumuz Yomra Anadolu Lisesinin hazırladığı 10 Kasım Atatürk’ü Anma programına hoş geldiniz. Mustafa Kemal Atatürk'ü bir 10 Kasım'da daha ebediyete intikal edişinin 86. yıl dönümünde milletçe yâd ediyoruz. 10 kasımlarda Atatürk hakkında her ölüm yıldönümünde en çok şunu duyarız, Atatürk'ü yeterince anlayamadık!... O’nun düşüncesini dar kalıpların içine hapsetmek yanlıştır. Atatürk’ü değerlendiren ve tanıtan kişilerin çoğu, “Atatürk şucudur, bucudur” diyerek olduğundan farklı veya eksik tanıtmaktadırlar. Günümüzde Atatürk’ü Bolşeviklikle, Masonlukla, Deislikle hattâ Deccallıkla suçlayan birçok kesim vardır. Atatürk’ü olduğundan farklı göstermek, O’nu ve eserlerini küçültmeye çalışmak büyük bir hatadır. Türk Tarihine yapılacak en büyük kötülüktür. Atatürk’ün rehberi, akıl ve bilimdir. 1932 yılında Türk Dili Tetkik Cemiyeti’ni kuran ve dilde sadeleştirme, özleştirme çalışmalarını başlatan Atatürk’ün, bir müddet sonra bu çalışmaların aşırılığa kaçtığını ve dili anlaşılmaz bir hale getirdiğini görünce, bundan vazgeçerek Türkçeleşmiş kelimelere sahip çıkması, bunun en güzel göstergesidir. Atatürk, realist bir liderdir. Hitler gibi, bütün dünyaya hâkim olmaya kalkmamıştır. Halkına her alanda önderlik eden, ona uygarca yaşamayı öğütleyen, tahta başına geçip öğretmenlik yapan, başta kadın eğitimi olmak üzere herkesi okumaya ve öğrenmeye yönelten eğitimci bir lider, bir başöğretmendir. Uygarlık konusunda ilerici, çağdaşlaşma konusunda inkılapçı olduğu kadar, milli özelikleri koruma anlamında modern bir muhafazakârdır. Hedefleri ve ülküleri açısından idealist ve romantik; akla ve bilime önem vermesi yönünden de gerçekçidir. Aslında, uygulamaları ile (banka kurması, çiftlik kurması, ziraat yapması, fabrikalar kurması) ekonomide özel girişimci olduğu halde, milli sermayenin henüz tam manasıyla oluşmadığı bir dönemde devletçiliği benimsemiştir. Atatürk, Müslüman bir liderdir. “Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını sağlamıştır.” demektedir. Kurtuluş Savaşı sırasında Balıkesir’de hutbe okuyan, halkın dinini öğrenmesi için hutbeleri Türkçe okutan, Kur’an’ı Kerim’i tercüme ve tefsir ettiren, ilk kez radyodan dinî yayın yaptıran, Ramazan aylarında ünlü hafızlarla Dolmabahçe’de Kur’an sohbetleri düzenleyen. “İslâm dini, ilmin ve fennin ışığında incelendiği zaman, en büyük dindir.” ve “Yeryüzünün en büyük insanı Hz. Muhammed’dir.” demiştir. Atatürk’ün mücadelesi, dindarlarla değil, dini çıkarlarına alet edenlerle olmuştur. O, dini inançlara her daim saygılı olmuştur. Atatürk’ü sözde değil özde doğru anladık ve doğru anlattık diyebilmemiz için O’nun kimliğini, düşüncelerini ve ilkelerini anlamak, yaşamak ve yaşatmayı gerektirir. "Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır." O’nun bu sözünü her zaman kendimize düstur edinmeliyiz. Türkiye Cumhuriyetinin her bir namuslu ve asil bireyleri olarak; Türk vatanına ve milletine hizmet eden, görevini hakkıyla yerine getiren, çok çalışan vatanseverler olmalıyız.
Mustafa Kemal'i doğru anlayalım. O, ne dayısının çiftliğinde kargaları kovalayan “Mustafa”dır, ne de sadece savaş meydanlarının kahramanı “Gazi”dir, ne de Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran “Kemal”dir, ne de milletine uygar dünyanın yolunu açan “Atatürk”tür. O, bunların hepsidir. O, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Binlerce yıllık tarihi sürekliliğimiz içindeki son devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti'ne ve onun kurucusuna sahip çıkmak hepimizin görevidir. Kahraman ecdadımızın istiklal ve istikbal mücadelesini cumhuriyetle taçlandıran, gelecek nesle bölgesinde örnek, dünyada saygın bir ülke armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ruhları şad osun, şehit ve gazilerimizi hayırla yâd ediyor hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” dedi
Konuşmanın ardından öğrenciler tarafından Atatürk konulu şiirler, Atatürk Oratoryosu ve Atatürk’ün sevdiği şarkılar seslendirildi. Büyük alkış alan şarkıların ardından ilçe genelinde okullarda yapılan yarışmalarda dereceye giren öğrencilerin ödülleri takdim edildi.
10 Kasım Pazar Günü Saat 09.05’te Yomra Belediyesi Önündeki Atatürk anıtına çelenk koyularak anma töreni sona erecek.